Kripto Varlıklar sektörü yeni bir kilometre taşına ulaşıyor, kurumsal yatırımcıların ilgisi yükselişte

Son günlerde, kripto varlıklar piyasası bir dizi olumlu haberle karşılaştı. Küresel finans piyasaları, Çin ve ABD ilişkilerinin yumuşaması nedeniyle genel olarak yükseliş gösterdi, ancak bitcoin fiyatı bir miktar geri çekildi. Altcoin piyasası ise hareketliydi, ethereum liderlik etti ve 2700 dolar seviyesini aştı. DeFi sektörü tamamen yükselişe geçti ve bu durum, altcoin mevsiminin geri dönüşü üzerine tartışmalara yol açtı.

Makro çevrenin iyileşmesinin yanı sıra, sektör içinde de yeni olumlu gelişmeler ortaya çıkmıştır. 13 Mayıs'ta, büyük bir kripto varlık borsa platformu S&P 500 endeksine dahil edilecek ve satın alınması beklenen Discover Financial Services'ın yerini alacaktır. Bu değişiklik, 19 Mayıs'ta işlem başlamadan önce geçerli olacak ve kripto sektörünün ana akım finans piyasalarında önemli bir atılım yaptığını işaret edecektir.

Bu arada, küresel şirketler ve kurumlar kripto varlıklar alanına olan ilgilerini artırıyor. Çin ve ABD, yakın zamanda Cenevre'de gümrük tarifeleri üzerinde bir ateşkes anlaşması imzaladı ve uzun süredir devam eden ticaret gerginliğini geçici olarak hafifletti. Anlaşmanın içeriği, yüzde 24'lük karşılıklı gümrük tarifelerini 90 gün süreyle askıya almayı, yüzde 10'luk temel vergi oranını korumayı ve üçüncü bir ülke ile müzakere mekanizması kurmayı içeriyor. Bu haber, ABD borsa endekslerinin büyük ölçüde yükselmesine neden oldu; S&P 500 endeksi vadeli işlem sözleşmeleri yüzde 3'ten fazla yükseldi, Nasdaq endeksi ise yüzde 4.35 artış gösterdi.

Bitcoin fiyatı 106.000 dolardan 100.700 dolara gerilemesine rağmen, Kripto Varlıklar piyasası genel olarak hızla toparlandı. Ethereum, Solana ve BNB gibi önemli altcoinler iyi bir yükseliş kaydetti. Gümrük tartışmalarının bir süreliğine sona ermesiyle birlikte, piyasa yavaş yavaş normale dönüyor ve çeşitli coinlerin fiyat tabanı artış eğilimi gösteriyor.

Sektörde de olumlu haberler geldi. ABD'nin New Hampshire eyaleti, eyalet maliye bakanının Bitcoin veya piyasa değeri 500 milyar doları aşan dijital varlıklar satın almasına izin veren stratejik Bitcoin rezerv yasasını kabul etti ve pozisyon sınırı toplam rezerv fonlarının %5'i olarak belirlendi. Bu, Bitcoin için yeni bir potansiyel talep yarattı. Ayrıca, yeni SEC başkanı, görev süresi boyunca makul bir kripto varlık pazar düzenleme çerçevesi oluşturmayı öncelikli olarak belirtti ve olumlu sinyaller vermeye devam etti. Piyasada ayrıca büyük bir varlık yönetim şirketinin SEC ile Ethereum staking önerisini tartıştığına dair haberler dolaşıyor, bu da piyasa güvenini daha da artırdı.

Bu bağlamda, kripto varlıklar işletmeleri gelişim için altın bir dönemle karşı karşıya. Önde gelen bir kripto para borsası, S&P 500 endeksine girmeyi başardı ve bu endekse dahil olan ilk kripto işletmesi oldu, sektörün ana akım haline gelme sürecinde yeni başarılar elde etti. Şirket 2012 yılında kuruldu ve 13 yıllık bir gelişim sürecinden sonra, geleneksel finansın kripto sektörünü gözlemlemesi için önemli bir pencere haline geldi.

2021 yılında bu ticaret platformu Nasdaq'ta halka açıldı, hisse senetleri güçlü bir performans sergiledi ve halka arzın ilk gününde en yüksek 429,54 dolara ulaştı. Sonrasında, şirketin hisse senedi fiyatı Kripto Varlıklar piyasasıyla yakından ilişkili oldu, 2023'teki dip noktasında 33,26 dolara kadar düştü, ancak ardından yükselişe geçti. Bu yıl, şirket tarihte bir kez daha başarı göstererek S&P 500 endeksine girmeyi başardı. Bu haberin etkisiyle, şirketin hisse senedi fiyatı ilk gün %24 artış gösterdi ve 256,90 dolara kapandı.

Bu dönüm noktası olay, kısa vadede piyasanın yükselişini doğrudan tetiklemeyebilir, ancak sembolik anlamı büyüktür. Bu, ana akım pazarın kripto sektörüne olan tanımasını temsil ediyor ve şifreleme ile geleneksel finansın entegrasyonu için bir temel oluşturuyor, sektörün ana akıma geçişinde yeni bir sayfa açıyor. Uzun vadede, bu yalnızca şirketlere daha fazla pasif yatırım talebi getirmekle kalmayacak, aynı zamanda tüm kripto sektörünün bilinirliğini artıracak ve daha fazla geleneksel yatırımcıyı çekme potansiyeline sahip olacaktır.

Bu arada, bu atılım, Kripto Varlıklar sektöründeki şirketlerin halka arz heyecanını da daha da artırdı. Geçen yıldan bu yana, birçok kripto şirketi IPO planlarını aktif bir şekilde ilerletiyor; bazı tanınmış borsalar, düzenleyici gereklilikleri karşılamak için şirket yapılarını yeniden düzenledi.

Hong Kong'da, işletmeler ve kurumlar da şifreleme alanında aktif bir şekilde yer alıyor, özellikle RWA (Gerçek Dünya Varlıkları) alanında. Hong Kong Finansal Yönetim Otoritesi'nin tokenleştirilmiş kum havuzu pilot proje olan Ensemble projesini hayata geçirmesinin ardından, Hong Kong'un RWA alanı bir kez daha hız kazandı.

Büyük teknoloji şirketleri harekete geçti ve sık sık adım atıyor. Bir e-ticaret devine ait blok zinciri teknolojisi şirketi, RWA ile ilgili ekipler oluşturmaya başladı ve lisanslı sanal bankalarla iş birliği yaparak stabilcoin tabanlı sınır ötesi ödeme çözümleri araştırıyor. Diğer bir teknoloji devinin ise gerçek bir vaka gerçekleştirdiği, geçen yıl 2 milyar RMB değerinde fotovoltaik fiziksel varlıklar üzerine kurulu RWA projesini tamamladığı ve RWA'nın gerçek uygulamalarını ilerletmek için birçok tarafla iş birliği yaptığı bildiriliyor.

Büyük teknoloji şirketlerinin yanı sıra, borsalar ve finans kurumları da aktif bir şekilde yer alıyor. Hong Kong merkezli bir yerel blok zinciri şirketi, 200'den fazla kuruluşla RWA'nın zincir üzerinde entegrasyonu için iş birliği niyeti anlaşması imzaladı; bu, geleneksel finans kurumları, varlık yönetim şirketleri, teknoloji şirketleri ve Web3 yerel projeleri gibi birçok alanı kapsıyor.

Teknik altyapının geliştirilmesiyle birlikte, destekleyici hizmetler de takip etti. Son günlerde, birçok menkul kıymet şirketi, tokenleştirilmiş menkul kıymetler ve kripto varlıkların yatırılması için hizmetler sunacağını duyurdu.

Genel olarak, ister ABD'deki kripto şirketlerinin IPO'ya koşması, ister Hong Kong şirketlerinin RWA'yı ilerletmesi olsun, her ikisi de kurumsal tarafın kripto sektörüne olan olumlu tutumunu gösteriyor. Ancak bölgesel farklılıklar nedeniyle katılım şekilleri biraz farklılık gösteriyor. ABD pazarı daha agresif bir eğilim sergiliyor; kurumlar doğrudan ETF satın alıyor, şirketler borç alarak coin alıyor, büyük ödeme şirketleri ise stabil coin ile piyasaya giriyor. Hong Kong pazarı ise daha temkinli; katı bir uyum çerçevesinde istikrarlı bir şekilde ilerliyor ve daha çok iş odaklı olarak, sektör uzantılarıyla gelişim sağlıyor.

Bu arada, anakaradaki piyasa hareketleri de geniş bir ilgi uyandırdı, özellikle de fonların açılması olasılığı. Anakarada Bitcoin ETF'sinin açılmasıyla ilgili söylentilerin henüz erken olduğu söylenebilir, ancak bu durum piyasanın anakaradaki fonların serbest bırakılmasına yönelik güçlü beklentisini yansıtıyor.

Tahmin edilebilir ki, Kripto Varlıklar giderek ana akıma yaklaşırken, daha fazla işletme ve kurum bu alana girecektir. Fonlar, ilgi ve kaynaklar piyasaya akmaya devam edecek, bu kurumsal yatırımcıların "FOMO" (Kayıp Korkusu) akımı daha yeni başlıyor.