Kore Seçimleri'nin Küresel Kripto Varlıklar Pazarına Etkisi
Güney Kore, 3 Haziran'da başkanlık seçimleri yapacak. Bu, yerel bir siyasi olay gibi görünse de, Güney Kore'nin küresel Kripto Varlıklar pazarındaki önemli konumu nedeniyle etkisi sınırları aşacaktır.
Güney Kore, ABD ve Çin'den sonra üçüncü büyük önemli kripto varlık piyasası olarak geniş çapta kabul edilmektedir. Resmi verilere göre, Güney Kore'nin günlük kripto varlık işlem hacmi 7.3 trilyon Won'a ulaşmakta ve 20 milyondan fazla kayıtlı hesaba ve 9.7 milyon aktif kullanıcıya sahip olmaktadır. Güney Koreli kullanıcıların alternatif coinlere olan yoğun ilgisi ve aktif zincir üzerindeki faaliyetleri, yeni projelerin küresel kabulünü ölçmek için önemli bir gösterge haline gelmektedir.
Birçok küresel proje için, Kore Asya pazarına girişte stratejik bir kesişim noktası haline gelmiştir. Bu nedenle, yaklaşan seçim konuları arasında Kripto Varlıklar vergisi, stablecoin düzenlemeleri ve ETF onayları gibi konular geniş bir ilgi uyandırmaktadır. Sadece yerel paydaşlar değil, aynı zamanda küresel yatırımcılar ve proje operatörleri de seçim sonuçlarına ve bunların getirebileceği düzenleyici değişikliklere dikkat etmelidir.
Seçim Sonrası Ortaya Çıkabilecek Dört Büyük Değişim
1. Kripto Varlıklar vergi politikası düzenlemesi
Şu anda, Güney Kore'deki sanal varlık vergilendirmesi 2027'ye kadar ertelendi. Ancak, işletme kuruluşlarının yavaş yavaş kripto para piyasasına girmesine izin verilmesiyle birlikte, vergi çerçevesinde kapsamlı bir reform kaçınılmaz hale geldi. Yeni hükümet, vergilendirmeyi ertelemek yerine, uygulamayı öne alma yolunu seçebilir.
Eğer vergi uygulanırsa, yerel borsaların işlem hacminin önemli ölçüde düşmesi muhtemeldir. Uluslararası deneyimlere bakıldığında, Hindistan ve Endonezya yüksek vergi oranlarını getirdikten sonra işlem hacmi sırasıyla %10-%70 ve %60 azalmıştır. Güney Kore'nin önerdiği vergi oranı nispeten ılımlı olmasına rağmen, yerel borsaların işlem hacmi yine de %20'den fazla düşebilir ve bazı fonlar offshore platformlara kayabilir.
2. Kripto Varlıklar ETF'sinin tanıtımı
Tüm ana adaylar, Bitcoin spot ETF'sinin tanıtımını destekliyor, bu da onu kısa vadede uygulanma olasılığı en yüksek olan politikalarından biri haline getiriyor. Eğer spot ETF onaylanırsa, mevcut borsalarla ücret rekabetine girecek, piyasanın sağlıklı gelişimini teşvik edecek ve genel hizmet kalitesini artıracaktır.
Uzun vadede, ETF'nin piyasaya sürülmesi, şifreleme varlıkları ile geleneksel finansı birleştiren yeni ürünlerin, örneğin türevler, endeks fonları gibi karma yatırım araçlarının geliştirilmesi için bir katalizör haline gelebilir.
3. "Bir borsa bir banka" modelinin yeniden incelenmesi
Şu anda, Kore'de "bir borsa bir banka" ilkesi uygulanıyor; her lisanslı kripto varlık borsası yalnızca bir ticari banka ile işbirliği yapabiliyor. Ancak, bu model zorluklarla karşı karşıya. Eleştirmenler, mevcut yapının sistemik riskler içerdiğini, tüketici seçimlerini kısıtladığını ve kurumsal müşterilere gereksiz kısıtlamalar getirdiğini savunuyor.
Regülatörlerin temkinli bir tutum sergilemesine rağmen, birden fazla bankanın işbirliğine izin verilmesi piyasa rekabetini artırabilir, bu da kullanıcılara daha düşük ücretler ve daha yenilikçi hizmetler sunabilir. Kara para aklamayla mücadele uyum altyapısının iyileştirilmesiyle, mevcut modelin sürdürülmesi için gerekçeler de azalmaktadır.
4. Kore Wonu Stabil Koininin Gelişimi
Güney Kore daha önce (CBDC)'nin gelişimine daha fazla odaklanmış olsa da, won stabil coin'e olan talep artmaktadır. Ana adaylar, sermaye kaçışını önlemek ve uluslararası rekabetçiliği artırmak amacıyla won stabil coin'in çıkarılması olasılığını tartışmaya başlamıştır.
Ancak, mevcut durumda Won stabilcoin'i ile ilgili öneriler henüz tasarım aşamasındadır. Herhangi bir somut ilerleme, uygun ihraççıları belirlemek, teminat şeffaflığını sağlamak, kara para aklama karşıtı protokoller oluşturmak gibi kapsamlı bir yasal ve düzenleyici çerçevenin kurulmasını gerektirmektedir. Bu sorunların karmaşıklığı göz önüne alındığında, politika gelişimi orta ve uzun vadeli aşamalı bir yaklaşım benimseyebilir.
Sonuç
Bu politika değişikliklerinin Kripto Varlıklar sektörü için büyük önemi olsa da, kısa vadede tam anlamıyla uygulanması pek olası değil. Düzenleyici değişikliklerin kademeli olarak ilerlemesi bekleniyor ve diğer acil politika konularıyla birlikte tartışılacak. Ancak, dönüşümün yönü artık netleşti.
Kripto Varlıklar üzerindeki vergi uygulamasının nihai hayata geçirilmesi kaçınılmazdır, menkul kıymet türü token ihraçlarıyla ilgili (STO) yasama tartışmaları da yeniden başlayabilir. Yatırımcılar ve piyasa katılımcıları, giderek daha fazla standartlaşan ve uyumlu hale gelen politika ortamına hazırlıklı olmalıdır.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Güney Kore seçimlerinden sonra dört büyük şifreleme politika reformu, ETF onayıyla odak noktası haline geliyor.
Kore Seçimleri'nin Küresel Kripto Varlıklar Pazarına Etkisi
Güney Kore, 3 Haziran'da başkanlık seçimleri yapacak. Bu, yerel bir siyasi olay gibi görünse de, Güney Kore'nin küresel Kripto Varlıklar pazarındaki önemli konumu nedeniyle etkisi sınırları aşacaktır.
Güney Kore, ABD ve Çin'den sonra üçüncü büyük önemli kripto varlık piyasası olarak geniş çapta kabul edilmektedir. Resmi verilere göre, Güney Kore'nin günlük kripto varlık işlem hacmi 7.3 trilyon Won'a ulaşmakta ve 20 milyondan fazla kayıtlı hesaba ve 9.7 milyon aktif kullanıcıya sahip olmaktadır. Güney Koreli kullanıcıların alternatif coinlere olan yoğun ilgisi ve aktif zincir üzerindeki faaliyetleri, yeni projelerin küresel kabulünü ölçmek için önemli bir gösterge haline gelmektedir.
Birçok küresel proje için, Kore Asya pazarına girişte stratejik bir kesişim noktası haline gelmiştir. Bu nedenle, yaklaşan seçim konuları arasında Kripto Varlıklar vergisi, stablecoin düzenlemeleri ve ETF onayları gibi konular geniş bir ilgi uyandırmaktadır. Sadece yerel paydaşlar değil, aynı zamanda küresel yatırımcılar ve proje operatörleri de seçim sonuçlarına ve bunların getirebileceği düzenleyici değişikliklere dikkat etmelidir.
Seçim Sonrası Ortaya Çıkabilecek Dört Büyük Değişim
1. Kripto Varlıklar vergi politikası düzenlemesi
Şu anda, Güney Kore'deki sanal varlık vergilendirmesi 2027'ye kadar ertelendi. Ancak, işletme kuruluşlarının yavaş yavaş kripto para piyasasına girmesine izin verilmesiyle birlikte, vergi çerçevesinde kapsamlı bir reform kaçınılmaz hale geldi. Yeni hükümet, vergilendirmeyi ertelemek yerine, uygulamayı öne alma yolunu seçebilir.
Eğer vergi uygulanırsa, yerel borsaların işlem hacminin önemli ölçüde düşmesi muhtemeldir. Uluslararası deneyimlere bakıldığında, Hindistan ve Endonezya yüksek vergi oranlarını getirdikten sonra işlem hacmi sırasıyla %10-%70 ve %60 azalmıştır. Güney Kore'nin önerdiği vergi oranı nispeten ılımlı olmasına rağmen, yerel borsaların işlem hacmi yine de %20'den fazla düşebilir ve bazı fonlar offshore platformlara kayabilir.
2. Kripto Varlıklar ETF'sinin tanıtımı
Tüm ana adaylar, Bitcoin spot ETF'sinin tanıtımını destekliyor, bu da onu kısa vadede uygulanma olasılığı en yüksek olan politikalarından biri haline getiriyor. Eğer spot ETF onaylanırsa, mevcut borsalarla ücret rekabetine girecek, piyasanın sağlıklı gelişimini teşvik edecek ve genel hizmet kalitesini artıracaktır.
Uzun vadede, ETF'nin piyasaya sürülmesi, şifreleme varlıkları ile geleneksel finansı birleştiren yeni ürünlerin, örneğin türevler, endeks fonları gibi karma yatırım araçlarının geliştirilmesi için bir katalizör haline gelebilir.
3. "Bir borsa bir banka" modelinin yeniden incelenmesi
Şu anda, Kore'de "bir borsa bir banka" ilkesi uygulanıyor; her lisanslı kripto varlık borsası yalnızca bir ticari banka ile işbirliği yapabiliyor. Ancak, bu model zorluklarla karşı karşıya. Eleştirmenler, mevcut yapının sistemik riskler içerdiğini, tüketici seçimlerini kısıtladığını ve kurumsal müşterilere gereksiz kısıtlamalar getirdiğini savunuyor.
Regülatörlerin temkinli bir tutum sergilemesine rağmen, birden fazla bankanın işbirliğine izin verilmesi piyasa rekabetini artırabilir, bu da kullanıcılara daha düşük ücretler ve daha yenilikçi hizmetler sunabilir. Kara para aklamayla mücadele uyum altyapısının iyileştirilmesiyle, mevcut modelin sürdürülmesi için gerekçeler de azalmaktadır.
4. Kore Wonu Stabil Koininin Gelişimi
Güney Kore daha önce (CBDC)'nin gelişimine daha fazla odaklanmış olsa da, won stabil coin'e olan talep artmaktadır. Ana adaylar, sermaye kaçışını önlemek ve uluslararası rekabetçiliği artırmak amacıyla won stabil coin'in çıkarılması olasılığını tartışmaya başlamıştır.
Ancak, mevcut durumda Won stabilcoin'i ile ilgili öneriler henüz tasarım aşamasındadır. Herhangi bir somut ilerleme, uygun ihraççıları belirlemek, teminat şeffaflığını sağlamak, kara para aklama karşıtı protokoller oluşturmak gibi kapsamlı bir yasal ve düzenleyici çerçevenin kurulmasını gerektirmektedir. Bu sorunların karmaşıklığı göz önüne alındığında, politika gelişimi orta ve uzun vadeli aşamalı bir yaklaşım benimseyebilir.
Sonuç
Bu politika değişikliklerinin Kripto Varlıklar sektörü için büyük önemi olsa da, kısa vadede tam anlamıyla uygulanması pek olası değil. Düzenleyici değişikliklerin kademeli olarak ilerlemesi bekleniyor ve diğer acil politika konularıyla birlikte tartışılacak. Ancak, dönüşümün yönü artık netleşti.
Kripto Varlıklar üzerindeki vergi uygulamasının nihai hayata geçirilmesi kaçınılmazdır, menkul kıymet türü token ihraçlarıyla ilgili (STO) yasama tartışmaları da yeniden başlayabilir. Yatırımcılar ve piyasa katılımcıları, giderek daha fazla standartlaşan ve uyumlu hale gelen politika ortamına hazırlıklı olmalıdır.